Pazartesi, Aralık 13

tanımlarım allak bullak 10

şair : olmak o kadar kolay değildir, bu bir. kitapyurdunda çok satan şiir kitaplarına bakıyordum. kahraman tazeoğlu ve ahmet selçuk ilkana takılıp kaldım.

insan olgunlaştıkça beğenileri de olgunlaşır muhakkak. hepimiz ilkokulda, ortaokulda, aboneyim abone biletleri cebimde diyen insanlardık. sonra başka başka derin anlamlı sözler içeren şarkılar dinlemeye başladık. biz türkler duygusal insanlarız dörtte üçümüz şairdir gibi ırksal genelleme ve söylemlerden uzak durarak belirtirim ki, çoğu kişi yeni hislerle karşılaştığında ucundan kıyısından şiir okumuşluğu da varsa birşeyler karalamıştır hayatında. bu karalamaların durma noktası neresidir, işte beğenilerin olgunlaştığı yerdir. ahmet selçuk ilkan okurken yazdıklarınız sizin de bir şair olabileceğiniz hissi verir, ama bununla yetinmeyip daha çok şiir okumaya kalktığınızda ve bir ismet özel, sezai karakoç'a geldiğinizde toslarsınız. (cemal süreya, turgut uyar da ekleyeyim de siyasi açılım yapayım.) toslamayıp hala ben şair adamım diyorsanız iki ihtimal vardır. ya yalancısınızdır, ya da haddini bilmez. ama değil hakkaniyetli biriyseniz, ya kalemi bırakırsınız, ya da daha çok yolum var bilincine varmış olarak yolunuza devam edersiniz.

yani özetle şairim demeyi bırakmak için olduğu kadar, kim gerçekten iyi bir şairdir bilebilmek için bile kitapyurdu.com'a göre daha yolumuz var.

mutluluk : immanuel kant şöyle bir esaslı soru sormuştur zamanında; "insanlar ahlaklı ve bilge kılınmadan nasıl mutlu edilebilirler?". belli ki edilemezler cevabını duyabilmek için sorulmuş bir sorudur bu. burdan da diyoruz ki, ahlaklı ve bilge olunmadan mutlu olunabilmez. bilge ise biraz da, dünyayı olduğu gibi anlama becerisine sahip olmakla beraber nesnelere kendini kaptırmayan, bittabi ki dünyaya da kendini koşullandırmayandır herhal.

0 yorum: